Biri “değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” diyor, diğeri “kaptanın görevi gemiyi güvenli limana ulaştırmaktır” mesajı veriyor. Ama değişecek olan ne; kaptan hala gerçekten kaptan mı, güvenli liman varsa neresi kimse bilmiyor. Evet sevgili SEZİyorum okuyucuları ve takipçileri; Bugünkü gündem maddem, 2 aydan uzun süredir herkesin bir şekilde dahil olduğu, partili partisiz birçok kişinin “ne olacak” diye merak ettiği Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki gelişmeler…
Malum 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi ne Meclis çoğunluğunu kazanabildi ne de Cumhurbaşkanlığı koltuğunu. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 28 Haziran akşamı, yani seçim yenilgisinin kesinleştiği akşam “mücadeleye devam” mesajı vermiş, istifa çağrılarına daha ilk dakikalardan kapıları kapatmıştı. Buna mukabil, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ise “değişim” mesajını seçim yenilgisinin ertesi gününde vermişti.
Aradan 2 aydan uzun zaman geçti, CHP’de hala aynı şeyler konuşuluyor. Kurultay tarihi belli değil, mahalle delegeleri seçimi daha yeni başladı. Ardından ilçe ve il delege seçimleri yapılacak, o süreç bitecek, ondan sonra da CHP kurultaya gidip Genel Başkan seçecek. Yani beklemeye devam…
Biz, siz, herkes beklerken belki köprünün altından çok sular akacak, çok kararlar değişecek, çok isimler konuşulacak. Hepsi muamma ama tek bir örnekle yazımı bitireyim.
10 Kasım 1938… Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk hayata veda etti, 1 gün sonra olağanüstü toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisi İsmet İnönü’yü 11 Kasım’da ikinci Cumhurbaşkanı olarak seçti. Yani o kara günden 1 gün sonra bile böyle kritik bir karar alınabilmişti TBMM tarafından. Nereden nereye…
Yaşananları izledikçe; bir zamanlar seçim şarkısı olarak kullanılan şu sözler de geldi aklıma: “Kılıçlar çekildi bu bir düello” CHP’deki o düellonun sonucunu görmek için 2 aydır konuşup duruyoruz, anlaşılan o ki bir 2 ay daha bekleyeceğiz…
Commentaires